MARKAMIZIN ORTAYA ÇIKIŞ ÖYKÜSÜ
Markamız 2019 yılında, modern Dünya’ya Ortaçağ ve Rönesans Avrupasındaki kadınların kullanmış olduğu doğaltaşların yeniden tasarımını yapmak, dönemin ruhunu günümüz dün yasında ile yaşamak isteyen kadınlara ithafen yaratıldı.
Tüm ürünlerimiz özel el işçiliği ile atölyemizde tasarlanmak ve tasarımlarımızın önemli bir kısmı Türk Patent Enstitüsü tarafından tasarım tescil patenti alınarak orijinalliği koruma al tına alınmış ürünlerdir.
Markamızın isim öyküsü ise İngiltere Kraliçesi Anne Boleyn’den gelmekte. Anne Boleyn, tarih sayfalarında İngiltere siyasi ve dini düzeninin baştan yazan döneminin çok ilerisinde vizyoner bir kraliçe olarak karşımıza çıkmakta. Ülkesinin diplomasi yöneti minde öncü rol almış, birden çok yabancı dil bilen ve dünya tarihinde ilk resmi ünvan veril miş kadın diplomat ve kraliçedir.
Dönemin makbul kadın anlayışının tam karşısında tüm zarafetiyle duran Anne Boleyn!in İngiltere kralı 8. Henry’yi etrafında pervane edecek kadar güçlü bir kadın olması, ülke yöne timinde erkeklerden daha aktif ve yüksek rütbelerde yer alması, Kilise’yi Papa’nın yönetimi altından çıkartıp özerk bir yapı haline getirmiş olması cadı olduğuna dair söylentiler berabe rinde getirmişti. Ayrıca daima boynunda taşıdığı inci kolyesinin altında cadılara özgü bir et benini gizlediğine dair söylentiler de bulunuyordu. İngiltere tahtına erkek veliaht doğurma mış olması da zamanla Anne Boleyn’i eleştiri oklarının hedefi haline getirdi. Anne Boleyn yaptığı düşüklerin ardından hem cadılık ve büyücülük hem de zina ile yargılanarak idama mahkûm edildi. Ataerkil toplumda özgüveni ve dişiliğiyle ön plana çıkan bu güçlü kadın, ta rihin ilk feministlerinden biri.
Anne Boleyn’nin hemen ardından İngiltere Tahtına geçen kızı, Kraliçe Elizabeth Tudor ise Annesinin mirasını sahiplenmiş, İngiltere altın çağlarını yaşatmış ve 46 yıl tahtta hüküm sürmüştür.