Göbeklitepe Serisi – Ay Taşı Kolyeler

Ay, geceyi ışığıyla sarmalayan kadim bir rehberdir. Göz kamaştıran parlaklığıyla geçmişten bugüne mitolojilerin ve ruhsal öğretilerin merkezinde yer almıştır. Onun yeryüzündeki yansıması olarak görülen Ay Taşı, insanlık tarihinde özellikle dişil enerjiyle özdeşleştirilmiş, doğurganlık, sezgi ve ruhsal bilgelik ile ilişkilendirilmiştir.

Zincir Uzunluğu: 55 cm

Kolye Boyutu: 1 TL madeni para büyüklüğündedir.

Siparişinizle Birlikte Gelen Özel Paket
✔ Boleyn Crystal Takı Kutusu
✔ Tütsü
✔ Kullanma Kılavuzu
✔ Dilerseniz kişisel not kartı

Göbeklitepe, tarihin en eski tapınak kompleksi olarak bilinir. On iki bin yıl öncesine uzanan bu kutsal alan, insanlığın ilk inanç sistemlerine ve doğayla kurduğu mistik bağa dair önemli ipuçları taşır. Bölgedeki taş oymalar, ana tanrıça figürleri ve astronomik hizalanmalar, burada Ay’ın döngüleriyle bağlantılı ritüellerin gerçekleşmiş olabileceğini düşündürmektedir. Tıpkı Ay Taşı’nın kadın enerjisini yükselttiğine inanıldığı gibi, Göbeklitepe de anaerkil ritüellerin, doğa ile uyumlu yaşam döngüsünün ve ilahi dişil enerjinin odak noktalarından biri olabilir.

Mineral yapısıyla feldspat grubuna ait olan Ay Taşı, ışığı içinden geçirerek mistik bir parlaklık sergiler. Bu optik fenomen, tıpkı ayın geceyi aydınlatması gibi, karanlık içinde yol gösterici bir metafor olarak görülmüştür. Ay Taşı, kadın bedeniyle ve Ay döngüleriyle uyum içinde çalışarak duygusal dengeyi, sezgileri ve doğurganlığı destekler. Göbeklitepe’nin kutsal taşları gibi, Ay Taşı da kadim bilginin taşıyıcısıdır; onu takan kişinin içsel dünyasına ışık tutar ve dişil enerjisini uyandırır.

Zincir Uzunluğu: 55 cm

Kolye Boyutu: 1 TL madeni para büyüklüğündedir.

Tarih boyunca birçok kültürde kadın tanrıçalar Ay ile ilişkilendirilmiştir:

• Türk mitolojisinde Ayızıt, doğurganlığın ve dişil gücün sembolüdür.
• Mezopotamya’da İnanna ve daha sonra İştar, Ay döngüsüyle bağlantılı olarak bereketin ve aşkın tanrıçalarıdır.
• Antik Mısır’da İsis, Ay’ın bilgeliğini taşıyan kutsal ana figürüdür.

Göbeklitepe’nin taşları, bu kadim bilgeliklerin sessiz bekçileri gibi, bize insanlığın dişil enerjiyi yücelttiği çağları hatırlatır. Ay Taşı ise, bu enerjiyi yeniden hatırlamamıza yardımcı olan, içsel dönüşümün anahtarıdır.

Eğer Göbeklitepe’nin mistik mirasını ruhunda taşımak istersen, Ay Taşı sizin sezgilerinizi güçlendiren, enerjinizi dengeleyen ve içsel ışığınızi ortaya çıkaran bir rehber olacaktır. Geçmişten günümüze uzanan bu kadim bağ, her Ay döngüsünde size kendi özünü hatırlatmaya devam edecek.

Bakırın İzinde

Bakır, insanlık tarihinin en eski metallerinden biridir. Medeniyetlerin doğuşuna tanıklık etmiş, tanrıçaların ellerinde şekillenmiş, savaşçılara güç vermiş ve şamanların tılsımlarıyla bütünleşmiştir. Antik çağlardan bu yana sadece bir süsleme aracı değil, aynı zamanda ruhsal dengeyi ve bedensel sağlığı desteklediğine inanılan bir enerji iletkeni olarak görülmüştür.

Antik Mısır’da, bakırdan yapılan tılsımların ve mücevherlerin, kullanıcılarına koruyucu bir enerji sağladığına inanılırdı. Firavunlar, bu metalin güneş tanrısı Ra’nın ışığını taşıdığına ve onları kötücül enerjilerden koruduğuna inanarak bakır takarlardı. Mısırlı rahipler ise bakırı, bedenin enerji noktalarını dengelemek için kullanır, onun hayat gücünü ileten bir kanal olduğuna inanırlardı.

Antik Yunan’da, bakır Afrodit (Venüs) ile ilişkilendirilirdi. Sevgi, güzellik ve uyumun sembolü olan bakır, insanların hem ruhsal hem de bedensel dengesini bulmalarına yardımcı olduğuna inanılan bir metaldir. Yunan savaşçıları bile koruyucu tılsımlar olarak bakır takarlar, bu tılsımların onları cesaretle ve güçle doldurduğuna inanırlardı.

Orta Asya’nın Şaman kültürlerinde, bakır, gökyüzü ile yeryüzü arasındaki ruhsal bağlantının bir köprüsü olarak kabul edilirdi. Şamanlar, bakır bileklikler ve kolyeler takarak ritüeller sırasında kozmik enerjiyi daha kolay yönlendirebildiklerine inanırlardı. Bakırın, negatif enerjiyi topraklayarak kişiyi koruyan bir kalkan işlevi gördüğüne inanılırdı.

Bakırın, doğal bir iletken olduğu için sadece elektriği değil, aynı zamanda bedendeki enerjiyi de ilettiğine inanılır.Çakralar arasında enerji akışını dengeleyerek vücudun uyum içinde çalışmasına yardımcı olduğu düşünülür. Özellikle negatif enerjiyi topraklama özelliğiyle kişinin ruhsal dengesini sağlamasına katkı sağladığına inanılmaktadır. Bu yüzden bakır, “yaşam gücünün taşıyıcısı” olarak kabul edilir.

Tasarım & Malzeme:

Bu bileklikler, tamamen el işçiliğiyle %100 saf bakırdan üretilmiştir. Boleyn Crystal tasarımlarında bakırı tercih etmemizin sebebi, yalnızca estetik değil, bu metalin taşıdığı tarihî ve spiritüel enerjidir. Her bir parça, ellerimizde şekillenirken binlerce yıllık bir mirası ve doğanın gücünü yeniden canlandırır.

Kimyasal ürünlerden uzak tutun: Parfüm, deodorant gibi maddeler bakırın rengini değiştirebilir. Bakırın bu formunu seviyorsanız seviyorsanız doğal bırakın, parlak kalmasını isterseniz yumuşak bir bezle hafifçe parlatın.